İngiltere’nin Farnborough kentinde düzenlenen, havacılık, savunma ve uzay sanayisinin dünyadaki en prestijli etkinliklerinden olan “Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı” kapılarını açtı.
Türk savunma sanayisinin önde gelen şirketlerinden ASELSAN da fuara ilk defa katılım sağlayarak askeri ve sivil alandaki hava platformu sistemlerini sergiliyor.
ASELSAN Genel Müdürü Akyol, şirketin yüksek teknoloji alanındaki hedefleri, uzay ve uydu çalışmaları ve geleceğe dönük vizyonuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Akyol, 49 yıl önce kurulan ASELSAN’ın Türkiye’nin önde gelen savunma sanayi şirketlerinden olduğunu vurgulayarak, “Özellikle platformlarımıza elektronik sistemler konusunda çözüm sağlayan bir şirketiz. Geçtiğimiz yıllarda kara ve denizdeki birçok ürünü başarıyla silahlı kuvvetlerimize ve dünyadaki şirketlere teslim ettik.” diye konuştu.
Havacılık alanında da Türkiye’nin son yıllarda önemli atılımlar yaptığına işaret eden Akyol, Türkiye’nin helikopterleri, uçakları, İHA’ları ve milli uydusuyla bu alanda ihracat yapabilecek seviyeye geldiğini ve ASELSAN’ın da bu ürünlerin tamamında elektronik sistemleri sağlayan şirket olduğunu dile getirdi.
Akyol, ASELSAN’ın, dünyanın önde gelen prestijli etkinliklerinden Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı’na katılarak 6 teknoloji alanında 50’den fazla ürünü dünyadaki kullanıcılarla buluşturmak istediğini belirtti. ASELSAN Genel Müdürü, aviyonik sistemler, elektronik harp çözümleri, elektro-optik kameralar, radar sistemleri ve haberleşme teknolojilerinin bu ürünler arasında yer aldığını söyledi.
Bu ürünlerin havacılık ve uzay sektöründeki önemine dikkati çeken Akyol, “Bu teknolojiler, uçaklar, insansız hava araçları (İHA) ve diğer platformlara güç veriyor. Özellikle Aesa burun radarı ve ASELFLIR-500 elektro-optik kameramız gibi ürünlerle sektördeki iddiamızı ortaya koyuyoruz.” ifadesini kullandı.
– “YATIRIMLARIMIZ ÜLKEMİZE STRATEJİK KATKI SAĞLARKEN ULUSLARARASI İŞBİRLİKLERİNİ DE ARTIRIYOR”
ASELSAN‘ın yüksek teknoloji üretimiyle Türkiye’ye stratejik ve ekonomik katkı sağladığının altını çizen Akyol, “Bir kilogram başına 2 bin dolar ihracat yapabilen bir şirketiz. Yatırımlarımız ülkemize stratejik katkı sağlarken uluslararası işbirliklerini de artırıyor.” dedi.
Akyol, Türk devletinin, milletin ve şirketin hissedarlarının desteğiyle bu hedeflere doğru ilerlediklerini belirterek, ASELSAN’ın yüksek teknoloji ve inovasyon odaklı yaklaşımıyla savunma sanayisinde global ölçekteki hedeflerine ulaşmak için çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı.
Ahmet Akyol, “Bugün itibarıyla ASELSAN, 2,5 milyar dolar yıllık gelire, 18 ülkede ofisi, fabrikası ve faaliyeti olan uluslararası konuma ve Türkiye’de 16 farklı yerde değişik iştirakiyle uluslararası şirkete dönüştü.” ifadesini kullandı.
Şirketin iştirakleriyle, yaklaşık 14 bin kişilik çalışan ailesiyle 2030 ve 2040 hedeflerini ortaya koyduğunu ve 2030 yılı için kapsamlı program hazırladıklarını söyleyen Akyol, şöyle devam etti:
“Şu anda içinde ürün ve teknoloji yol haritaları, daha yalın ve hızlı işleyiş, dijital dönüşüm, seri üretim kapsamında yapılacak ilave yetenekler ve bütün bunların kombine edildiği ve insana biraz daha fazla yatırım yapıldığı bir anlayışla 2030 programını uyguluyoruz. Bu programın amacı, ASELSAN’ı bulunduğu noktadan, şu an dünyanın 47. büyük savunma sanayi şirketi konumundayız, 7 yıl sonra dünyadaki ilk 30’un içine dahil edebilmek. Bunun da anahtarı, birinci önceliği, her şeyin üstünde gelen önceliğimiz ihracat. Bütün ekiplerimizle gece gündüz dünyanın dört bir yanında bu geliştirdiğimiz yetkinliklerin ihracatla buluşması için çalışıyoruz.”
Akyol, ASELSAN’ın geçen yıl 20 yeni ürünü ilk defa ihraç etme imkanı bulduğunu, bugün itibarıyla şirketin ürünlerinin ihraç edildiği ülke sayısının 88’e ulaştığı bilgisini verdi.
Geçen yıl 600 milyon dolarlık yeni ihracat sözleşmesi imzaladıklarını, bu yıl rakamı biraz daha yukarı çıkarmaya çalıştıklarını belirten Akyol, “ASELSAN’ın bütün ekiplerinin birinci önceliği, ihracat ve uluslararası işbirliği odaklı. (Önceliğimiz) Bu imkanlarımızı, sistemlerimizi büyütmek, geliştirmek ve 2030’da bulunduğumuz noktanın bir üst ligine ASELSAN’ı taşımak.” dedi.
– “ASELSAN’IN FAALİYETLERİNİN ODAĞINDA YETİŞMİŞ GENÇ VE DİNAMİK İNSAN KAYNAĞI VAR”
Akyol, şirketin başarısının arkasındaki en önemli faktörlerden birinin “nitelikli insan kaynağı” olduğunu dile getirerek, ASELSAN’ın tüm faaliyetlerinin en önemli odak noktasında, yetişmiş genç ve dinamik insan kaynağı olduğunu ifade etti.
ASELSAN’ı diğer uluslararası firmalardan ayıran faktörlerden birinin, yüzde 63’ü mühendis ve 34 yaş ortalamasına sahip nitelikli kadroları olduğunu söyleyen Akyol, bugün itibarıyla şirketin kendi bünyesinde yaklaşık 11 bin çalışan olduğunu, 18 iştiraki dahil edildiğinde 14 bin kişilik kadroya sahip olduklarını dile getirdi.
ASELSAN Genel Müdürü Akyol, şunları kaydetti:
“Lise çağından, ASELSAN meslek liseleriyle gençliğimizi desteklemeye çalışıyoruz. Sonrasında staj programlarımız var. Her yıl binden fazla öğrencimizi gerek meslek lisesi gerek üniversite öğrencilerimizi staja alıp ASELSAN deneyimini erken yaşta kazandırmaya çalışıyoruz ve çok daha üzerine önemli düştüğümüz, aday mühendislik müessesimiz var. Bu sene 3. sınıfa indirdik. 3. ve 4. sınıftaki üniversite öğrencisi arkadaşlarımızı 3. sınıfta haftada bir gün, 4. sınıfta haftada 2 gün ASELSAN’da çalışır hale getiriyoruz. Onların erken yaşta bu deneyimi kazanması, hem okurken hem endüstride olanları deneyimlemesini istiyoruz. Sonrasında da ASELSAN’a başladıklarında gelişim durmasın, devam etsin amacıyla 4. nesil üniversite olan ASELSAN Akademi’yi tesis ettik. Çok seçkin üniversitelerimizin hocaları, çalışanlarımızı ASELSAN’da YÖK ile yaptığımız bir protokolle master ve doktora yaptırıyorlar. Dolayısıyla, liseden üniversiteye, üniversiteden ASELSAN’da çalışırken devamlı insan kaynağının kıymetinin geliştirildiği bir anlayışı taşıyoruz. Bir taraftan da seçim aşamasında da zaten oldukça zorlayıcı kriterlerle en nitelikli kadroları aramıza kazandırmaya çalışıyoruz.”
– “ASELSAN, YURT DIŞINDA ÇALIŞAN TÜRK MÜHENDİSLERDEN DE YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR”
Akyol, şirketin yurt dışında çalışan Türk mühendislerden de yoğun ilgi gördüğünü vurgulayarak, “2023’te yurt dışından dönmek isteyen mühendis başvurularının, 2024’ün ilk 6 ayında geçen yılın 2 katına çıktığını görüyoruz. Bu, ASELSAN’ın küresel ölçekteki başarısının ve cazibesinin göstergesidir.” diye konuştu.